23 Nisan 2024 Salı
Bildirici’den Hakan’a: “Gazeteciliğinize itirazım var”

Bildirici’den Hakan’a: “Gazeteciliğinize itirazım var”

Ahmet Hakan, sadece köşende değil sosyal medyadaki paylaşımında da AKP’yi gizledin! AKP’nin Hatay’taki halaylı kongresini, kalabalık kongre salonlarını ve fotolarını Hürriyet’te yayımlamadın. Erdoğan’ın “salon lebaleb dolu” cümlesini sansürledin. Bunlara niye cevabın yok?
Ahmet Hakan açığını aramıyorum, açıktasın. Çünkü gazetecilik yapıyorsun. Gazetecilik de şeffaf bir meslektir, eleştiriye açık olur. Sen ise eleştiriden hoşlanmıyor, kin vs. diye savuşturmaya çalışıyorsun. Bil ki, kimseye kinim yok, gazeteciliğinize itirazım var.
Ahmet Hakan, sadece seni ve Hürriyet’in gazeteciliğini değil, bütün medyadaki yanlışları eleştiriyorum. farukbildirici.com adresindeki web sayfama ve sosyal medya hesaplarıma bakarsan onları da görür, ezbere suçlamazsın.
Hürriyet’te 45 gazeteci arkadaşımız sadece sendikaya üye oldukları için işten çıkarıldı ve kıdem, mesai vs. hiçbir hakları verilmedi. 1.5 yıldır hâlâ mahkemede hak arıyorlar. Sen bu adaletsizliğe ses çıkarmadan o koltukta oturmayı vicdana sığdırabilen birisin.
Ahmet Hakan, köşende bir yatak firmasının örtülü reklamını yaptığını, bu yüzden Reklam Kurulu’nun Hürriyet’e “örtülü reklam” cezası verdiğini yazdım! Orada bile hatanı kabul etmedin, sustun. Yoksa patronundan komisyon mu almıştın?

 

Medya Ombudsmanı gazeteci Faruk Bildirici‘nin “Parti kongrelerinde çekilen halaylar” başlıklı yazısında Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan‘ın AKP’nin adını gizlediğini gündeme getirmesiyle başlayan tartışma sürüyor.

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, bugünkü köşesinde “Etikçi başı, siyasal cepheleşmenin kamplarından birini üstüme saldırtıyor” yazan Ahmet Hakan’a yanıt verdi.

Ahmet Hakan’a üç başlıkta cevap veren Faruk Bildirici, Hürriyet’teki işten çıkarmaları, yatak firmasının örtülü reklamını ve AKP Kongreleri hatırlatarak Twitter hesabından şöyle yazdı:

Ahmet Hakan, sadece köşende değil sosyal medyadaki paylaşımında da AKP’yi gizledin! AKP’nin Hatay’taki halaylı kongresini, kalabalık kongre salonlarını ve fotolarını Hürriyet’te yayımlamadın. Erdoğan’ın “salon lebaleb dolu” cümlesini sansürledin. Bunlara niye cevabın yok?

Ahmet Hakan açığını aramıyorum, açıktasın. Çünkü gazetecilik yapıyorsun. Gazetecilik de şeffaf bir meslektir, eleştiriye açık olur. Sen ise eleştiriden hoşlanmıyor, kin vs. diye savuşturmaya çalışıyorsun. Bil ki, kimseye kinim yok, gazeteciliğinize itirazım var.

Ahmet Hakan, sadece seni ve Hürriyet’in gazeteciliğini değil, bütün medyadaki yanlışları eleştiriyorum. farukbildirici.com adresindeki web sayfama ve sosyal medya hesaplarıma bakarsan onları da görür, ezbere suçlamazsın.

Hürriyet’te 45 gazeteci arkadaşımız sadece sendikaya üye oldukları için işten çıkarıldı ve kıdem, mesai vs. hiçbir hakları verilmedi. 1.5 yıldır hâlâ mahkemede hak arıyorlar. Sen bu adaletsizliğe ses çıkarmadan o koltukta oturmayı vicdanına sığdırabilen birisin.

Ahmet Hakan, köşende bir yatak firmasının örtülü reklamını yaptığını, bu yüzden Reklam Kurulu’nun Hürriyet’e “örtülü reklam” cezası verdiğini yazdım! Orada bile hatanı kabul etmedin, sustun. Yoksa patronundan komisyon mu almıştın?

 

Ahmet Hakan ne demişti?

Hakan, ‘Parti kongrelerinde çekilen halaylar’ başlıklı yazısını “AK Parti’nin adını bile isteye, hesaplı kitaplı şekilde gizlediği o kadar açıktı ki. Bu yazısını Twitter’da paylaşırken kullandığı fotoğrafta da ne AK Parti’nin bir bayrağı ne de Cumhurbaşkanı Erdoğan görünüyordu” sözleriyle eleştiren Bildirici’ye tepki göstermişti.

‘Etikçibaşı beni fena yakalamış’ başlıklı yazısında Bildirici’ye ‘etikçibaşı’ diye seslenen Hakan, “Kendi kendine ‘medya ombudsmanı’ diye bir unvan veren bu adamın işi gücü açık kovalamak. Alıyor eline gazeteyi, tek kaşını kaldırıyor ve başlıyor kendince hatalar aramaya. Bulamayınca morali acayip bozuluyor. Bulduğunu sanınca da hemen enerjik bir heyecanla atlıyor üzerine” diye yazmıştı.

Hakan ayrıca, “Pardon! Etikçibaşı dediğime bakmayın. Öyle tarafsız, öyle tepeden tırnağa önyargısız, öyle etikten yapılmış bir abide falan değil ha! Adamın etiği, sadece bize karşı… Kendisine yakın duranlar, Gülnaz şırıngalarını batırsa bile ırgalanmıyor” demişti.