19 Nisan 2024 Cuma
Şahan Gökbakar’dan Ahmet Hakan’a uzanan habercilik yanlışı – Faruk Bildirici

Şahan Gökbakar’dan Ahmet Hakan’a uzanan habercilik yanlışı – Faruk Bildirici

Hürriyet ve Milliyet, magazin havuzu kurmuş! Şahan Gökbakar’ın sahile “Özel mülktür girilmez” tabelası asması aynı imzayla çıktı ikisinde de. Ama haber eksikti; sahillerin herkese açık olduğu, Gökbakar’ın yasaya aykırı davrandığı yoktu haberde.
Ahmet Hakan, kıyıların herkese açık olduğunu ve Şahan Gökbakar’ın yasayı takmadığını yazdı. Ama bu bilgi Hürriyet’in iki haberinde de yoktu! Ahmet Hakan, Yayın Yönetmeni olarak bunu köşesinde yazmak yerine haberin eksik olmamasını sağlamalıydı.
Ahmet Hakan, Zülfü Livaneli için “Bolivya dağlarından az önce gelmiş sertlik yanlısı olmayan bir Tamil gerillası” diye yazdı. Ama Tamil gerillaları, Sri Lanka’da çarpışan bir gruptu. Livaneli’nin Tamil gerillası olarak Bolivya dağlarından gelmesi mümkün değil!

Anlaşılan artık Demirören grubunun gazeteleri Hürriyet ve Milliyet’te “magazin havuzu” kuruldu. Milliyet muhabiri Umut Ünver’in, komedyen Şahan Gökbakar’ın Marmaris’teki yazlık villasıyla ilgili haber, aynı gün Milliyet Cadde’de “Tatilciler tadını kaçırdı”, Hürriyet’in Kelebek ekinde “Tatilciye yasak tabelası” başlığıyla yayımlandı. Haber şöyle başlıyordu:

    “Marmaris’te ıssız bir koyda bulunan yeni villasında görüntülenen Şahan Gökbakar, sahile gelen tur teknelerinden rahatsız oldu. Komedyen, akşama doğru evinin önündeki sahile ‘Özel mülktür girilmez’ tabelaları astı.”

    Dört paragraflık habere göre, “Şahan Gökbakar’ın eşi Selin Gökbakar, villasının önüne döktürdükleri deniz kumuna tatilcilerin çıktığını fark edince, teknesindeki personeli defalarca tur teknesine yollamış” idi. Şahan Gökbakar da villasının önüne yaptırdığı iskeleye “Özel mülktür girilmez” tabelası asmıştı.

   8 Temmuz günü Cadde ve Kelebek’te yayımlanan bu haber, ünlü bir komedyen ile ilgili olunca internet medyasının da dikkatini çekti. Birçok haber sitesi haberi hiçbir değişiklik yapmadan kopyaladı. Sosyal medyadaki paylaşımlarda da Şahan Gökbakar’a yönelik tepki gösterildi.

   Kıyıların herkesin olduğu yazılmamış

   Hürriyet ve Milliyet’in ortak haberinin, muhabirin sadece uzaktan yaptığı gözleme dayalı olması, Şahan Gökbakar ile konuşulmamış olmasını bir yana bırakalım.

   Bu haberin çok önemli bir eksiği vardı. Şahan Gökbakar’ın villasının önündeki sahili özel mülk ilan edemeyeceği, izin almadan özel iskele yaptıramayacağı, denizden kum alıp sahil oluşturmanın da yasak olduğu vurgulanmamıştı.

   Gazetecinin görevi, gördüğünü aktarmakla sınırlı olamaz. Haberi yazarken, kim olursa olsun açıkça Anayasa ve yasalara aykırı bir durum varsa bunu belirtmek zorunludur. Magazin muhabiri de olsa, haberin öznesi ünlü bir komedyen de olsa haber yazımının temel kuralları ihmal edilemez.

     Magazin muhabiri Umut Ünver bilmeyebilir, bilse de habere koymayı ihmal etmiş olabilir. Ama Hürriyet ve Milliyet’in editörleri o haberde “kıyıların herkesin kullanımına açık olduğunu, kimsenin özel mülkiyeti ilan edemeyeceğini” eklemeli, hatta başlığa çıkarmalıydı.

     Çünkü Anayasa’nın 43. Maddesinde “Kıyılar, devletin hüküm ve tasarruf altındadır. ..sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir” deniyor. Kıyı Kanunu’nun beşinci maddesinde de “Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır” hükmü yer alıyor. Altıncı maddede de kıyılarla ilgili yasaklar ifade ediliyor:

     “Kıyı herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz. Kıyılarda, kıyıyı değiştirecek boyutta kazı yapılamaz, kamu, çakıl vesaire alınamaz veya çekilemez. Kıyılara moloz, toprak, curuf, çöp gibi kirletici etkisi olan atık ve artıklar dökülemez.”

     Anayasa ve yasalar bu kadar açık. Buna rağmen Şahan Gökbakar’ın denizden kum çekmeye, özel sahil oluşturmaya, özel iskele yapmaya ve kıyı şeridini başkalarının girişine kapatmaya hakkı varmış gibi haber yazmak yanlış.

   İnceleme başlatıldığı haberi de eksik ve komik

   Bereket yasaları ve kamu yararını dikkate almadan yazılan haber Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün dikkatini çekmiş; inceleme başlatmışlar. Dünkü Hürriyet ve Milliyet’te de bu haber vardı.

    Ama bu haberler de eksikti. Yine kıyıların herkesin yararlanmasına açık olduğu, denizden kum çekip özel kumsal yapılamayacağı belirtilmemişti. Hürriyet, “İzinsiz iskeleye inceleme başlatıldı”, Milliyet “Recep İvedik Plajı’na bakanlıktan gözaltı” başlıklı haberde sadece izinsiz iskele yapılmasının incelendiği kaydediliyordu.

      Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün bir açıklamasından söz edilmiyor. Haberin girişinde İl Müdürlüğü’nün iskele ile inceleme başlattığı belirtilirken altında “…Müdürlüğü, söz konusu alan ile ilgili inceleme başlattı” deniliyor. Böylece haberin içindeki cümle, incelemenin başlıktaki iskele meselesinden daha geniş olduğunu bildiriyor bize.

    Zaten Anayasa ve yasalarda kıyıların herkesin kullanımına açık olduğuna dair hüküm varken İl Müdürlüğü’nün sadece izinsiz iskele konusunda inceleme yapması eksik olurdu.

   Fakat Hürriyet ve Milliyet’in haberlerinin en garip -hatta komik- yanı, Şahan Gökbakar’ın villasının önündeki sahili özel mülk diye kapattığı haberini bir gün önce kendilerinin yayımladığını belirtmemiş olmaları! Hürriyet’te incelemenin “haberler üzerine başlatıldığı”, Milliyet’te ise incelemenin “iddialar üzerine başlatıldığı” yazıyordu. Sanki bir gün önce bu iddiaları, bu haberleri yayımlayan Hürriyet ve Milliyet değildi!

 Ahmet Hakan’ın Genel Yayın Yönetmeni olarak yanlışı

   Dahası, ilk gün olduğu gibi Şahan Gökbakar’ın villası önündeki sahibi kapatmasıyla ilgili inceleme başlatıldığı haberini çok sayıda internet sitesi de alıntıladı.

  Habertürk, “Şahan Gökbakar’a büyük şok! İnceleme başlatıldı”, CNN TÜRK, “Şahan Gökbakar’ın Marmaris’teki eviyle ilgili soruşturma başlatıldı”, İHA  “Şahan Gökbakar’ın ıssız koydaki mülküne inceleme iddiası”, Yeni Şafak, “Muğla’da Şahan Gökbakar’a ait olduğu söylenen villa ve iskelede inceleme”, Birgün “Şahan Gökbakar’ın ıssız koydaki mülküne kaçak incelemesi” başlığıyla verdi haberi. Diğer siteler de benzer başlıklar koymuşlardı habere.

    Maalesef bu haberlerde de “kıyıların herkesin eşit ve serbest olduğu” ve Şahan Gökbakar’ın bu davranışının yasalara aykırı olduğu vurgulanmıyordu. Varsa yoksa iskele, çoğu onu öne çıkarmıştı.

     Meselenin bu yönüne dikkat çeken sadece Ahmet Hakan’dı. Dünkü yazısında “Yasayı kimse takmıyor, Şahan niye taksın?” başlığı altında şöyle yazıyordu:

    “Şahan Gökbakar, Marmaris’teki yazlığının önündeki sahile kendi elleriyle “Özel Mülktür Girilemez” tabelasını çakmış. Yasalara göre…Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açık olmalıdır. Yasayı kimse takmıyor. E tabii Şahan da takmıyor.”

    Son derece haklı. Benim de yazımın başından beri bir habercilik açığı olarak dikkat çekmeye çalıştığım konu bu. Fakat Ahmet Hakan’ın da yazısında bir sorun var; o sadece bir yazar değil aynı zamanda Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmeni.

    Şahan Gökbakar’ın yasalara aykırı davranışını sadece köşesinde yazmakla kalmamalı, yönettiği gazetedeki haberlerde de bu unsurun olmasını sağlamalıydı. Bu haberler bilgisi dışında bu şekilde yayımlanmışsa da Şahan Gökbakar’ı yasaları takmadığı için eleştirmekle yetinmemeli, kendi gazetesini de eleştirebilmeliydi.

    Zira Ahmet Hakan’ın köşede yazdıkları, haberdeki eksiği kapatmaya yetmez.

   Ayrıca Hürriyet ve Milliyet başta olmak üzere iktidar medyasının Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için Okluk Koyu’nda yapılan yazlık sarayın kumsalını ve iskele alanını doldurmak için 29 bin ton kum ve çakıl taşındığını dayazmadığını bu vesileyle kayda geçireyim.

 

NOT: Ahmet Hakan 8 Temmuz’daki yazısında Zülfü Livaneli için “Kendisi Bolivya dağlarından az önce gelmiş sertlik yanlısı olmayan bir Tamil gerillasıdır” diye yazmış. Benim dikkatimi çekmemişti, okurum Sedat Gümüş uyardı; “Bolivya’daki gerilla hareketi, Ernesto Che Guevara’nın liderliğindeki ELN hareketi idi ve bu hareket Che’nin öldürülmesi ile yani 1967’de son buldu. Tamil gerillaları, Sri Lanka’nın kuzeydoğusunda çarpışan bir gruptu ve Bolivya ile Sri Lanka’nın arası, kabaca 16 bin kilometredir!” Bu durumda Zülfü Livaneli’nin Tamil gerillası olarak Bolivya dağlarından gelmesi mümkün değil.