19 Nisan 2024 Cuma
Yanılıyorsunuz, o artık “Altın Kelebek” değil şampuan ödülü – Faruk Bildirici

Yanılıyorsunuz, o artık “Altın Kelebek” değil şampuan ödülü – Faruk Bildirici

“Altın Kelebek ödüllerinden çekildi” haberleri yanlış. O ödüller 5 yıldır bir şampuan markasının reklam mizanseni. Doğan Grubu başlattı, Demirörenler sürdürdü bu uygulamayı. Ama sanatçıların çekilmesi AKP’nin kültürel iktidar olamadığının yeni bir göstergesi.

Altın Kelebek ödüllerindeki dönüşüm 2016 yılında sahneye çıkmıştı. Herkesin gözleri önünde olmuştu olanlar. Tek bir sanatçı bile ses çıkarmamıştı, kimseler itiraz etmemişti.

   Hatta Orhan Gencebay, Sıla, İrem Derici, Yonca Evcimik gibi sanatçılar, ödüllerin 43. kez dağıtıldığı gecede “kırmızı halı”dan geçtikten sonra Altın Kelebek ödüllerinin prestijinden söz etmişlerdi. Kanal D sunucusu Şule Zeybek, “Altın Kelebek müthiştir, yıla damgasını vurur. Kaliteli bir ödül törenidir” demişti.

    Haklıydılar da. Neredeyse yarım asırdır devam eden Altın Kelebek ödülü, bu ülkenin en prestijli sanat ödüllerinden biriydi. 1972 yılındaki ilk törende yılın en iyi erkek oyuncusu ödülünü Tarık Akan, en iyi kadın oyuncu ödülünü Türkan Şoray kazanmıştı. Sinema dünyasına yeni giren Kadir İnanır ve Perihan Savaş, “Yılın genç oyuncusu” ödülünü almışlardı.

   Sonraki yıllarda da Altın Kelebek’i alanlar arasında Zeki Müren’den Emel Sayın’a, Barış Manço’dan Nilüfer’e kadar, ödülü hak ettikleri tartışma götürmez sanatçılar vardı. Sanat dünyası gerçekten de bu ödülleri yıl boyunca bekliyor, değer veriyordu.

   Çünkü bu ödüller Hürriyet gazetesinin magazin eki olan Kelebek adına veriliyordu. Adayların belirlenmesi, okurların oy kullanması, jürinin oluşturulması ve ödüllerin dağıtılması gazete tarafından organize ediliyordu. Kayırılan da yoktu, ödüllerle ilgili herhangi bir tartışma da.

    Baştan aşağı gazetecilik organizasyonuydu popüler bir iş olan Altın Kelebek ödülleri… Hürriyet’in damgasını taşıyordu.

   Şampuan markasının reklam aracına dönüştü

  Ama holdingleşmeyle birlikte güç odaklarıyla kurulan ilişki, Doğan Müzik Şirketi’nin (DMC) kurulması, ticari çıkarların öne çıkması ve gazetecilikteki deformasyon Altın Kelebek ödüllerini de etkiledi.

   Olumsuzluklar, 2016 yılındaki 43. Altın Kelebek ödüllerinde isim değişikliğiyle kendini gösterdi. Ödülün ismi, “Altın Kelebek” olmaktan çıktı; “Pantene Altın Kelebek Ödülleri” oldu. Ödüllerle ilgili haberlerde, duyurularda, reklamlarda “Pantene” markası öne çıktı. “Kelebek” gibi bir gazetecilik markası küçücük gösterildi, Hürriyet tamamen silindi. Hürriyet ve Kelebek’teki haberlerde bile şampuan markası öne geçti.

    Öyle ki, ödül gecesinde sanatçıların önünde fotoğraf çektirdikleri panoda bile Hürriyet hiç yoktu. Kırmızı halıda sanatçılarla röportaj yapanlar arasında Kelebek yazarlarının yanı sıra bir de “Pantene Saç Stilisti” vardı. Yılların “Altın Kelebek”i, bir şampuan markasının reklam aygıtına dönüşmüştü ama sanatçılar da kabullenmişlerdi o gece.

     Günümüze kadar da öyle devam etti ödüller. Hürriyet ve Kelebek giderek tümüyle silindi, tamamen şampuan markasıyla anılır oldu. Kelebek’te 2017 yılında yayımlanan ödül listesiyle ilgili bir haberde bu şampuan markasının adı tam 13 kez geçiyordu.

     Ben de Hürriyet’in Okur Temsilcisiydim o dönemde. 2018 yılında Turan Kalmaz adlı bir okurun eleştirisini de Okur Temsilcisi köşesinde yayımladım:

    “Yılların Hürriyet’i Altın Kelebek yarışması düzenliyor, Hürriyet’in adı bile görünmüyor. En önde görünen bir şampuan markası. Merak ediyorum, o şampuan markası Hürriyet’ten daha mı büyük?”

     Tabii okurun bu eleştirisi ve benim Okur Temsilcisi olarak ilettiğim eleştiriler karşılık bulmadı.

    Gerçekliği sisli ödüller

    Aslında Altın Kelebek ödüllerindeki çürüme iki yıl önce gösterilen tepkilerle su yüzüne çıktı. Sunucular Fatih Portakal ve Didem Arslan Yılmaz “sonuçların önceden belli olduğu” iddiaları üzerine adaylıktan çekilmişlerdi. İrfan Değirmenci de çekilirken “jürinin taraflı olduğu”nu söylemişti.

    2019’da habercilerden gelen bu çekilme açıklamaları o zaman pek de dikkat çekmedi. Ama bu yıl sanatçılar birbiri ardına çekilmeye başlayınca gündem oldu.

    Bu yıl ilk çekilme açıklaması, opera Sanatçısı ve BirGün yazarı Güvenç Dağüstün’den geldi. “En İyi Erkek Şarkıcı” dalında aday gösterilen Dağüstün, Twitter’dan yaptığı açıklamada çekilme gerekçesini, Hürriyet’in iktidar ile ilişkisine dayandırdı:

     “Günümüze baktığımızda Hürriyet Gazetesi’nin durduğu yer ortadadır. Yandaş basının herhangi bir organizasyonunun kıyısında köşesinde bile olmam benim için mümkün değildir.”

    Dağüstün’ün ardından ödüle aday gösterilen programcı Candaş Tolga Işık, Redd grubunun solisti Doğan Duru ile sanatçılar İsmail Tunçbilek, Ceylan Ertem ve Sabahat Akkiraz da benzer gerekçelerle çekildiklerini duyurdular. Akkiraz, “Bu ödül artık oy ile objektiflik ile dağıtılmıyor. Adaylar ülkemizin tamamını temsil etmiyor” derken, Ertem de “Hürriyet Gazetesinin (ve bu tür gerçekliği sisli olan yarışmaların) temsil ettikleri ve etmedikleri sebebiyle” çekildiğini açıkladı.

     Haber başlıkları yanlış

     Adaylıktan çekilen sanatçıların gerekçeleri son derece haklı. Temelinde gazeteciliğin güvenilirliğinin kaybolması ile Hürriyet’in siyasi iktidar çevreleriyle içiçe geçen, holdingin ticari çıkarlarının önde tutulduğu yayıncılık anlayışı var.

    Bu sorunlar da kendini 2016 yılından itibaren bu ödüllerin bir şampuan markasının kullanışlı aygıtı haline getirilmesi ile sembolize ediyor. Ödülle ilgili tüm haberler, ödülle ilgili her konuşma, sanatçıların fotoğrafları bu şampuan markasının reklamı için kullanılıyor. Sanat, sanatçı, gazetecilik hepsi bir araç haline getiriliyor.

    Aslında buna Hürriyet gibi büyük bir gazetenin 49 yıllık prestijli ödülünü, bir şampuan markasına sattığı gün karşı çıkılmalıydı. Doğan Grubu’nun sırf para için böyle bir ödülü, “Pantene Altın Kelebek Ödülleri” haline getirmesi yanlıştan öte bir cinayetti. Ticari çıkarların yayıncılıkta bütün değerlerin önüne geçtiğinin göstergesiydi.

   Demirören Grubu’nun böyle bir konuda Doğan Grubundan farklı davranmaları zaten beklenemezdi, onlar da bu yanlış uygulamayı Hürriyet’i satın aldıktan sonra sürdürdüler. Üstelik ödüller, bir de AKP iktidarının rıza devşirme ve kültürel iktidar olma hedefi için kullandığı bir zemin haline geldi. Ama sanatçıların bu yıl birbiri ardına adaylıktan çekilmeleri para ve iktidar gücünün sanat- kültür alanında egemenlik getirmediğini bir kez daha gözler önüne serdi.

    Hal böyleyken ve sanatçılar durumun farkına varıp tepki göstermişken gazetecilerin Altın Kelebek ödülleri “Pantene Ödülleri”ne dönmemiş gibi davranmaları doğru değil.  Bakıyorum -Murat Tolga Şen’in “Kimse aday olmak istemiyor! Şampuanlı Altın Kelebek köpürmüyor” yazısı dışında- haber ve yazılarda hep “… sanatçı Altın Kelebek ödüllerinden çekildi” başlığı atılıyor.

    Bu başlıkların hepsi yanlış. O ödüller artık Altın Kelebek ödülleri değil, isminden de anlaşılacağı gibi o şampuan markasının mizanseni…