14 Aralık 2024 Cumartesi
Medyanın emeklilik kandırmacaları – Faruk Bildirici yazdı

Medyanın emeklilik kandırmacaları – Faruk Bildirici yazdı

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, medyanın emeklilik konusunda halkı yanıltan bir tutum içinde olduğunu yazdı.

Yazı şöyle:

“BES’den TES’e medyanın emeklilik kandırmacaları: Yaygın medya, kıdem tazminatını kaldırma hazırlıklarını “Tamamlayıcı emeklilik sistemi” (TES) ambalajına büründürme görevini üstlendi. Zorunlu emekliliği de otomatik katılım ve BES ambalajıyla sunmuşlardı.

Ambalaj çok önemli. Çalışanlardan katkı payı kesilmesiyle oluşturulan sistem başladığında medyada “Zorunlu emeklilik sistemi” olarak adlandırılıyordu. Bakıldı ki, “zorunlu” denilmesi insanların sistemden hızla ayrılmalarına neden oluyor, hemen ambalaj değişikliğine gidildi. Önce “Otomatik katılım” denildi bir süre. O tutmayınca bütün haber ve yazılarda “Bireysel Emeklilik Sistemi”, BES adı yaygınlaştırıldı. O gün bugündür de “BES” ambalajıyla sunuluyor çalışanlara.

     İşçilerin kıdem tazminatı da siyasi iktidarın ve işveren kesiminin kaldırmak için yıllardır çeşitli formüller ürettiği konulardan biri. Şimdi Zorunlu Emeklilik Sistemi’nin “BES” adıyla çalışanlara sempatik gösterilmeye çalışılması gibi kıdem tazminatını ortadan kaldırmaya yönelik yeni çalışmalar, medyada “Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi” (TES) olarak sunuluyor insanlara. BES’ten TES’e uzanan süreçte medyada aynı yöntem geçerli; şirinleştirilmiş ambalajla sunulan eksik bilgi içeren haberler…

     Sinmiş ve aktarmakla yetinen gazetecilik

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “tamamlayıcı emeklilik” adını verdiği yeni bir emeklilik sistemiyle ilgili açıklamalar yaptığında gazetecilerin bu sistemin içeriğini araştırmaları, neler getirdiğini ve kıdem tazminatıyla ilişkisini de aktarmaları gerekirdi.

     Ama medyanın son dönemdeki alışkanlığı bu haberlerde de sürdürüldü.10 Haziran’da Akşam, “Tamamlayıcı emeklilik ve işçi alana destek geliyor”, Hürriyet, “Tamamlayıcı emeklilik sigortası geliyor” başlıklarıyla yansıttı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasını:

     “Tamamlayıcı emeklilik sigortası sunacak çalışma başlatıyoruz. Tesis edilecek karma modelle işçilerin kazanılmış hakları korunacak. Tamamlayıcı emeklilik sigortası ile ilave emeklilik desteği sağlamış olacağız.”

   “Karma model”den Erdoğan’ın ne kastettiği bile merak edilmemiş; olduğu gibi aktarılmıştı sözleri. Hiçbir soru sorulmamıştı. Tembellik mi desem, sorgulamaktan çoktan vazgeçmenin getirdiği sinmiş gazetecilik mi desem Erdoğan’ın sözleri hiçbir ek araştırma yapmadan yayımlandı. Gazetelerde, televizyonlarda ve de internet sitelerinde…

      Emekliye müjde yalanları

     Milyonlarca insanı ilgilendiren emeklilik sistemindeki değişiklik ilk gün olmasa da ertesi gün araştırılabilir, içeriği, kıdem tazminatıyla ilişkisi haber yapılabilirdi. Nitekim Cumhuriyet gazetesi 11 Haziran’da “TES’in kıdem tazminatının fona dönüştürülmesini” de kapsadığını yazıyordu. Hürriyet gazetesi de aynı gün “Emeklilikte iki model” başlığıyla yayımladığı haberde, yeni sistemin kıdem tazminatıyla bağını kurmuş, “Tamamlayıcı Emeklilik Modeliyle birlikte kıdem tazminatlarında yeni bir dönem başlayacak” deniliyor ve üzerinde durulan formüllerde işçiden de kesinti olacağı bilgisi veriliyordu.

    Sözcü ise Cumhuriyet ve Hürriyet’te yer alan bilgileri yayımlamakla kalmıyor, Türk İş Başkanı Ergün Atalay’ın tepkisini ve bakanlıkta Türk-İş, Hak-İş, TOBB ve TİSK temsilcilerinin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanı Zehra Zümrüt ile toplantı yaptıklarını da duyuruyordu.

    Ancak bazı gazeteler için ne bu toplantıların ne sendikaların tepkisinin, ne de yeni emeklilik sisteminin kıdem tazminatını yok etme formülü olmasının bir önemi vardı!  Sabah gazetesi 11 Haziran’da “Emekliye takviye maaş” başlığıyla verdiği haberde, yeni sistemin “kıdem tazminatı” ile bağlantısından tek kelimeyle bile söz edilmiyordu. Haberin girişinde “İki yıl içinde devreye girecek ‘Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’ (TES) ile çifte maaşın önü açılacak. TES’e en büyük katkıyı devlet yapacak. İşçiden sembolik bir prim kesintisi alınacak. Sisteme işverenin de makul oranda katkısı sağlanacak” deniliyordu. Haber baştan aşağı çalışanlara müjde formatında hazırlanmıştı!

     Akşam gazetesi de “Tamamlayıcı emeklilik nedir” haberi ve iç sayfada “Tazminata garanti emeklilikte çifte maaş” başlığıyla çalışanlara müjde vermeye çalışıyordu. Haberde yeni sistemin kıdem tazminatı reformuyla birlikte hayata geçirileceği ama kıdem tazminatının güvence altına alınacağı savunuluyordu.

    Bu haberlerde gazetecilik, siyasi iktidarın yeni emeklilik sisteminin tanıtım işini gönüllü olarak üstlenmişti. Kıdem tazminatının kaldırılmasını TES, kıdem tazminatına güvence, iki maaş gibi çekici ambalajlarla gizlemişti.

    Emekliyi zam yalanlarıyla kandıranlar

   Medya kuruluşlarının yeni emeklilik sistemi hazırlıklarına yönelik aldıkları bu pozisyonlar, Erdoğan’ın açıklamasından sonra da değişmedi. İlk günden yeni sistemi müjde olarak sunan medya kuruluşları, sistemin ayrıntılarıyla ilgili bilgi vermiyor, okurunu aydınlatmaya çalışmıyor.

    Bağımsız ve eleştirel medya ise yeni sistem hazırlıklarıyla ilgili gelişmeleri yansıtıyor, sistemin tehlikelerine dikkat çekiyor ve sendikalar ile çalışma hayatı uzmanlarının eleştirilerine, tepkilerine yer veriyor.

   En ayrıntılı haberler, 15 Haziran’da Cumhuriyet ve Birgün gazetelerinde yayımlandı. İkisinde de yeni emeklilik sisteminin kıdem tazminatını yok etmeyi amaçladığı vurgulanıyordu. Cumhuriyet gazetesinde Mustafa Çakır imzasıyla yayımlanan “Adım adım kıdeme veda” başlıklı haberde üzerinde çalışılan yeni sistemin işçilerin kıdem tazminatı hakkını nasıl yok edeceği ve yeni sistemin çalışanlar aleyhine olan boyutları somut örneklerle ayrıntılı olarak anlatılıyordu.

    Birgün’de çalışma hayatı uzmanı Aziz Çelik, “Kıdemi yok edici emeklilik sistemi” başlıklı yazısında şu değerlendirmeyi yapıyordu:

    “Hedefte kıdem tazminatı var. Yeni model kıdem tazminatını da ortadan kaldıracak, miktarını düşürecek, emekli ikramiyesi haline getirecek ve işveren yükümlülüğü olmaktan çıkaracak nitelikte. Bunların ayrıntılarının bir hükmü yok. ‘Yüzde kaçı emekliliğe eklenecek’, ‘Yüzde kaçı ne olacak” gibi rakam cambazlıklarını bir kenara bırakıp meseleye kategorik yaklaşmak lazım.”

    Cumhuriyet ve Birgün’de bu analizlerin yayımlandığı gün, Hürriyet’te ise Noyan Doğan, “Çalışan kendi emekliliğini tamamlayacak” diye yazdı. Bu yazıda ise çalışanların ilave emeklilik geliri elde edeceği ve yeni sistemde çalışanların hak kaybı olmayacağı üzerinde duruluyordu.

   Hürriyet’in ardından Sabah ve Akşam gazeteleri de 16 Haziran’da yeni sistemi savunan haberler yayımladı. Akşam ve Sabah’ta içeriği neredeyse birbirinin aynı olan haberlerde kıdem tazminatının fonda biriktirilecek olmasının, nihayetinde de toplanan miktarın en fazla yüzde 30’unun işçiye ödenmesinin, üstelik fona işçilerin de katkıda bulunmasının üzeri örtülmeye çalışıldı.

    Sabah, Hürriyet ve Akşam yeni emeklilik sistemi hazırlıklarına çalışanların değil, siyasi iktidar ve sigorta şirketlerinin penceresinden bakıyordu. Cumhuriyet ve Birgün ile aralarında bu kadar büyük fark olmasının temeli de buydu.

     Hep söylenir, gazeteciliğin temel işlevi kamu yararını gözetmesindedir. Adına “Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi” denilen yeni sistemi sevimli göstermeye çalışan, okuruna eksik ve yanlış bilgi vererek yanıltan medya kuruluşları ise siyasi iktidarın, güç odaklarının ve işveren çevrelerinin temsilciliğini yapıyor.

    TES’i allayıp pullayan bu gazetecilik anlayışının, neredeyse yılın 365 günü emekli maaşlarına zam haberleri yapıp, emeklileri kandırmaya çalışan Takvim’in “gazetecilik” çizgisinden farkı yok.