27 Nisan 2024 Cumartesi
Ukrayna savaşı: Barış ne zaman gelecek? – Avrupa medyası ne diyor?

Ukrayna savaşı: Barış ne zaman gelecek? – Avrupa medyası ne diyor?

Ukrayna’ya yönelik savaşta Rusya Devlet Başkanı hiçbir taviz vermiyor, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise Putin’le yaptığı telefon görüşmesi sonrasında en kötüsünün daha yaşanmadığından endişe ediyor. Zaporijya Nükleer Santrali’nin bulunduğu bölgenin bombalanmasının ardından Kiev “nükleer terör” sözünü etti ve acilen daha fazla silah yardımı talebinde bulundu. Avrupalı yorumcular barışın mümkün olup olmayacağını sorguluyor.

Bu savaş uzayacak

Çekya’dan Lidové Noviny’deki makale

“Büyük savaşlar teknik ve maddi üstünlükle kazanılır. Bu da Rus tarafında mevcut. Mesele, böyle bir zaferin nasıl elde edileceği beklentisidir. … Muhtemelen Ukrayna’nın tamamının Rusya tarafından işgal ve ilhak edilmesiyle değil. Fakat Putin’in, gücüne boyun eğdirmekte ısrar ettiği ve Kiev’in de bunu asla yapmayacağı ortada. Bu savaş uzayacak. Haritada cephelerin hareketlerine ya da Rusya’nın Karadeniz’deki ilerleyişine bakınca insan bir hayli karamsarlaşıyor. Bize gelen Ukraynalı sığınmacıların yakın zamanda ülkelerine geri dönmesini beklememeliyiz.”

Listede başka kimler var?

İspanya’dan La Vanguardia, NATO’nun üyelerini askeri olarak savunmak zorunda kalabileceğini düşünüyor:

“En kötüsü, Ukrayna yönetimi kayıtsız şartsız teslim olmazsa Putin’in bizzat ilan edeceği bir katliam olacak. … En kötüsü, Ukrayna’yı işgal etmeyi ve bir kukla hükümet kurmayı başarırsa Putin’in maksadının ne olduğunu öğrenmek olacak. … Gürcistan ve Moldova gibi ülkelerle birlikte Baltık cumhuriyetleri, listenin ikinci sırasında yer almaktan korkuyor. En vahimi de böyle bir durumda NATO’nun üyelerini [Estonya, Letonya, Litvanya] savunmak için yanıt vermek zorunda kalacak olması. … Ufukta gerçekten bir ışık görünmüyor.”

Hemen uçuşa yasak bölge ilan edilsin!

Ukrayna’dan Gordonua.com, Rusya’nın Zaporijya Nükleer Santrali’ne gerçekleştirdiği saldırıya işaret ederek Ukrayna’nın uçuşa yasaklı bölge ilan edilmesini istiyor ve bunu şöyle gerekçelendiriyor:

“Genel olarak nükleer santraller şu nedenlerle işgalciler tarafından hedef alınabilir: Radyoaktif malzemeyi daha fazla yaymak, ‘barış görüşmelerinde’ baskı aracı olarak kullanmak üzere enerji kaynağını kesmek ve işgalcilerin geri çekilirken nükleer santrali tahrip etmeleri durumunda bunun önemli hasara ve ilave kaosa neden olma ihtimali. … Dolayısıyla, Rusya’nın başlattığı savaşın durdurulması ve nükleer santraller civarındaki askeri faaliyetlerin gezegenimizde yeni bir felakete yol açmasını önlemek için AB’nin ve dünyanın hızlı ve güçlü bir yanıt vermesi gerekiyor.”

İnsani felaketin önüne geçin

Uluslararası toplumun artık sakinliğini koruması gerektiği konusunda uyarıda bulunuyor Rusya’dan Avvenire:

“Kremlin’in şefi hesap hatası yaptı. Ukraynalıların direnişi, Batı’nın tepkisi, milyarlarca insanın dayanışması ve küresel iletişim mekanizmaları onu zayıflattı. Şimdi durumu bir tırmanış girdabının içine sürüklemek hata olur, çünkü nükleer bir güce karşı tam zafer (İkinci Dünya Savaşı’nda olduğu gibi) elde etmek mümkün değildir. John M. Keynes’in Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra işaret ettiği gibi, tamamen yenilmemiş bir rakibin aşağılanması, Nazi faşizminin ortaya çıkmasına da temel teşkil eden feci sonuçlar doğurabilir. Batı tarafından gelen saldırganlıktaki herhangi bir artış, bıçak sırtı bir durum yaratabilir.”

Tuzağa düşmüş diktatörler tehlikelidir

Putin aceleyle davranıp hata yapmış olabilir mi, diye soruyor Hollanda’dan Volkskrant köşe yazarı Bert Wagendorp:

“İçinde genç Rus erkeklerinin olduğu ceset torbaları anavatana geri taşınıyor – bu şekilde dost edinmesi mümkün değil. Vladimir Vladimiroviç aslında çoktan kaybedilen bir savaş uğruna savaşıyor olabilir. Bunu ne zaman görecek? Daha kaç insanın ölmesi gerekiyor? İlla Kiev’in koca bir Grozni’ye mi dönmesi gerekiyor? Rusya ekonomisi ne zaman yeterince çökmüş sayılacak? Putin kurduğu tuzağa kendisi düştü ve artık kurtulması mümkün değil. Ancak bu tehlikeli bir durum: Yenilginin gelmekte olduğunu hisseden diktatörler çılgınca etrafa saldırmaya meyleder.”